31 Aralık 2007 Pazartesi

2007 benim için "ilk"ler yılıydı...

2007'nin benim için ayrı bir önemi var. Ne de olsa dünyaya bu yıl geldim. ilkler ile dolu bir yıldı benim için. 40.günümde ilk kez "agu"ladım. 4 aylıkken ilk kez döndüm. 4.5 aylıkken ilk dişlerim çıktı. 5.5 aylıkken ilk meyvamı yedim "şeftali". ilk kez 9. ayımda yürüdüm. bugünlerde "ba-ba-ba" ve "de-de-de"-"del-del-del" gibi hecelerle çevremdekileri heyecanlandırmakla meşgulüm :)
2008 yılında da tüm "güzel ilk"leri yaşamayı diliyorum. Aileme, vatanıma, en nihayetinde tüm dünyaya mutluluk, bereket, sağlık ve barış diliyorum. Hiç bir çocuk ağlamasın istiyorum. çok mu şey istiyorum...?

28 Aralık 2007 Cuma

yürümek ne kelime.....adeta koşturuyorum :)


hoop bir buradayım, hooop bir oradayım. pata pata yürüyorum artık. 21 Aralık 2007 tam 9 aylık olduğum gün sevdiklerime bir bayram hediyesi verdim. Sonrası çorap söküğü gibi geldi. önce bir adım sonra iki adım, şimdilerde 5 adım ve fazlasını atabiliyorum. yürümekle de kalmıyorum artık "ba-ba-ba-ba" diye heceliyorum da.
bu yazdıklarımı okuyunca sitemi niye eskisi kadar sık güncelleyemediğimi anlamışsınızdır sanırım :). çok işim var çünkü çook. Eh hem yürü hem hecele, kolay değil.

7 Aralık 2007 Cuma

felekten bir gün...

19 Kasım'da Anneme güzel bir doğum günü hediyesi verdim. üst dişlerimden sonra kesici dişlerim de patladı. artık sıralamanın ötesinde neredeyse yürüyorum sayılır. annem ellerimden tutmasa kendim de yürüyeceğim... Artık "hayır"ı ve "evet"i ve hatta inadına yapmayı da öğrenmeye başladım.
Aralık ayım oldukça hareketli başladı. 3 Aralık'ta Dedem ameliyat oldu. çok zor bir ameliyattı ama dedemin güçlü bir bünyesi olduğu için şükür ki atlattı. Dedemin ameliyat olduğu gün annem tüm gün hastanede olduğu için ben babamla felekten bir gün çaldım. tüm yasakların delindiği, evin alt üst edildiği, yemeklerin etrafa saçıldığı ve annemin eve gelmesine yakın bir saatte tüm suç aletlerin ortadan kaldırıldığı bir gün geçirdik babamla, Annem saat başı arayıp yoklama çektiyse de biz babamla hiç çaktırmadık yaptıklarımızı :). Gerçi akşam babamın pestili çıkmıştı ve ertesi gün bile kendine gelememişti ama olsun değerdi değil mi babişko?.
Dedemin iyi haberlerini alınca hepimizin keyfi de yerine geldi. Annem için çok zor bir haftaydı bu hafta. Ama ben öpücüklerim ile ( henüz öpmek yerine ağzımı açıp annemi yemeğe çalışıyorum) anneme moral verdim ve sanırım işe yaradı :)

14 Kasım 2007 Çarşamba

Çoook hızlıyım kimse bana yetişemiyor yaşamın kendisi bile

Yaklaşık bir aydır annem de babam da işlerine o kadar yoğunlaşmış ki ben onları sadece akşamları hatta bazen de geceleri görebilir oldum. Neyseki hayat yavaş yavaş normale dönmeye başladı. bu arada ben neler yaptım neler... birkere 29 Ekim Cumhuriyet bayramında yani 7. ayımın ilk haftasında üst dişlerim patladı. Hemen akabinde yerde emeklemekten sıkılıp yürüme denemelerine başladım. Aslında fena da gitmiyor diyebiliriz. Bulabildiğim her yüksekliğe uzanıp ayağa kalkıyorum ve elime geçen her nesneyi kemiriyorum. Bundan dedem de payını aldı. Bu sabah dedemin yanağına bir hatıra bıraktım. :) bir ısırdım ki.... dedemin gözlerinden yaş geldi :).
Dedem adli tıpa gidip rapor alacakmış işkence gördüğüne dair... anneme öyle diyor. Ben henüz reşit olmadığım için bana bir şey olmaz olan annemle babama olur :).

"Dedeciğim ama yanakların çok tatlıydı dayanamadım napiiimmm.....hem arada annemi de ısırıyorum o hiç kızmıyor sadece ahhhhh... diye bağırıyor okadar."

Diş çıkarma derdinden kurtulduğum için (şimdilik) artık iştahım da yerine geldi. En çok lüfer yemeği seviyorum. Yarım lüferi bir oturuşta yiyorum. meyva ile aram pek iyi değil ama mesela kerevizi çok hem de çook seviyorum.

Bu arada çok mutlu bir haber aldım. Ziynet'im mart 2008'de aramıza katılacakmış çok mutluyum. ben o zaman bir yaşımı doldurmuş olacağım için ona ablalık yapacağım. Es teyze merak etme ben onaçok iyi bakarım.

4 Ekim 2007 Perşembe

inadım inat mı inat...

Büyüdüm ya artık bir inat damarım var ki evlerden uzak:) nerden geldi bilinmez, bazen annemin karadeniz damarından bazen de babamın boşnak damarından geldiği söylenir. Aslı nedir bilemem. Tek bildiğim istemezsem kimse bana bir şey yaptıramaz....

Hem benim 6 ayım da dolu dolu doldu. Yani hiç boş yer kalmadı :). büyüdüğüm için istediğim herşeyi yapabiliyorum. Annemle Babama göre emekliyorum, doktoruma göre sürünüyorum. Adına ister emekleme ister sürünme desinler, ben sonuçta istediğim yere gidebiliyorum. Artık büyüdüm anlayacağınız, dolayısıyla da istediğimi yaparım.

30 Eylül 2007 Pazar

şu işi bir daha düşünsek??

Şu yemek işini diyorum, bir daha düşünsek diyorum... (ne diyorsun kızım olmaz geridönüşü yok. annen.)

başlarda iyi hoştu da ben sıkıldım ya şu yemek işinden... sabah kalk kahvaltı yap tam aman bitti kurtuldum derken hoop meyva saati... ya iyi güzel yedik biraz oyun oynayalım derken öğlen yemeği vakti... of bıktımmm diye mızıldanırken yoğurt zamanı... ay anneciğim gel artık işten, ben süt istiyorum sütt...


ilk zamanlar sevmiştim değişik tatları hele hele kereviz ve semizotu favori sebzelerim arasındaydı. şeftali hala bir numaralı meyvam, elma da eh işte idare ederdi. Ama günler geçti ben bu işten sıkılmaya başladım. Denedim gördüm ve kararımı verdim annemin sütü hepsinden daha güzel ve lezzetli. öyle büyüleyici ki daha ilk yudumunda kendimden geçiyorum ve tatlı rüyalara dalıyorum.


diyorum ki bu işi bir daha düşünsek, otursak tartışsak, tüm öğün başlıklarını bir bir müzakere etsek olmaz mı? Belki bu uyum sürecinde makul bir geçiş aşamasında anlaşırdık, ben derim ki boşverelim tüm bunları biz bildiğimizden şaşmayalım hem bütün büyükler demiyor mu anne sütü en sağlıklısı diye.. eeee daha ne....

8 Eylül 2007 Cumartesi

Akdeniz akşamları bir başka oluyor

Ailece ilk tatilimizi yaptık. Bir hafta boyunca her sabah Akdeniz'in kokusu ile uyanmak çok güzeldi... Denize giremediysem de ( doktorum 1.5 yaşından önce denize ve havuza girmeme izin vermedi çünkü) otelde vakit geçirmek, havuza, denize girenleri izlemek çok keyifliydi. Adam&Eve Hotel'in güzel angel'i inci ablaya bize ayırdığı müthiş manzaralı oda için teşekkür ederim. Her sabah akdeniz ile uyanmak, her akşam akdeniz ile uyumak çok güzeldi.

Bu tatil benim için bir başka özeldi çünkü şeftaliyi, elmayı ve armudu ilk defa burada tattım. Öyle lezzetliydiler ki... Tatilden dönüşüm muhteşem oldu; Anne sütünün benim için her zaman ayrı bir yeri var ama meyvaların da bundan sonraki hayatımda önemli bir yeri olacağı kesin. hele hele o şeftali yok mu kendimi kaybediyorum yerken :)

7 Eylül 2007 Cuma

saçlardır en sevdiğim....

saçları çok seviyorum. uzun olacak, çok olacak, çektim mi bir tutamı elimde kalacak....en makbul olanı Teyzeminkiler çünkü çoklar ve uzunlar. Anneminkiler de fena değil ama artık eskisi kadar yoklar, sanırım yola yola başında saç bırakmadım. Babamın saçı yok denecek kadar az ama onun da çok güzel tüyleri var. Babam tüylerini çekmemden çok hoşlanıyor, yoksa niye gözlerinden yaş gelsin ki, sevinç gözyaşları?. Ama annem pek hoşlanmıyor sanırım çünkü ne zaman çeksem saçlarını canı acıyormuşcasına bağırıyor, elimi tutuyor.... en güzelini teyzem yapıyor, hiç sesi çıkmıyor. Teyzem beni çok seviyor... :).

12 Ağustos 2007 Pazar

ben büyüdüm kocaman bir kız oldum artık...

145. günümü yaşamak için bu sabah uyandığımda özel bir gün olacağını benden başka kimse bilmiyordu.
hafta sonu babamın memleketine Adapazarı'na gittik. kuşlar böcekler, çiçekler derken oldukça keyifli ve keşif dolu geçti bu hafta sonum. sabah babamla erkenden kalktık, bahçeye çıktık tüm güzelliği ile karşımda duran ağacımı hayranlıkla izledim, inciri tanıdım, fındığı tanıdım... çok güzel taze bembeyaz bir mısırlı süt içtim...annem akşamdan hazırlamıştı sütümü :)
ev halkı bir bir uyanmaya başlayıp da kahvaltı vakti geldiğinde biz babamla balkonda salıncakta sallanıyorduk. Annem bir bardak su ile yanımıza geldi... buz gibi çok iştah açıcı görünüyordu. Ben tadına bakmak için hamle yapınca annem dayanamayıp bardağı tanımam için bana uzattı. Bardağı tam afiyetle ağzıma götürüp yalayacaktım ki "çıttt" diye bir ses duyduk :) üçümüz de birbirimize bakakaldık annem "nasıl yani" diyebildi sadece... Bir deneme daha yine bir "çıttt" sesi... annem "aman allahım dünyanın en güzel sesini duydum" diye üzerime saldırdı... babamla ben şaşkınlık içinde annemi izlerken annemin parmağını ağzımın içinde buldum... evet sizin de anlayacağınız gibi ilk dişim ucunu göstermişti... ben de artık büyümüştüm... kocaman bir kız olmuştum....

30 Temmuz 2007 Pazartesi

Döne döne döner mi oldum...

Ben 3. haftamdan beri uyurken yüzükoyun yatıyorum... Annem öyle alıştırmış şimdi de başka türlü uyuyamıyorum... 120. günüme kadar durum en azından böyleydi ama 120. günümü doldurduktan sonra yüzükoyun yatmak ve birinin beni kaldırmasını beklemekten sıkılır oldum. Yatacağım pozisyona kendim karar vermeye karar verdim.:) Önce anneanneme çıtlattım bu kararımı, o hemen anneme yetiştirdi ( Ülkem kızınız dönüyor artık, dikkat edin sakın ha yalnız bırakmayın....) sonra annem tabi akşamına babama haber verdi...aynı gece annemle babama bir gösteri yapmayım dedim. Beni her zamanki gibi yatırdılar iyi geceler öpücüğü verdiler, gece saat 2 gibi annem gece sütümü vermek için uyandığında halimi gördüğü zaman şok oldu :) kıh kıh kıh... çünkü beni yatağımın başucuna yüzükoyun yatırmıştı ama uyandırmaya geldiğinde, beni yatağın ayak ucunda ve sırtüstü yatarken buldu. sonrası malum, babam uyandırıldı o da geldi dakikalarca beni yatakta hayranlıkla seyrettiler, seyrettiler, seyrettiler taa ki ben artık açlıktan ağlamaya başlayıncaya kadar. :)))

21 Temmuz 2007 Cumartesi

çok yoğunum çoookk...

uzun bir aradan sonra tekrar merhaba...

biliyorum çok uzun zaman oldu yazmayalı ama günlerim çok yoğun geçiyor ve hiç vakit bulamıyorum blogumu güncellemeye... annem temmuz başında işe başladı... tabi benim için de mesai başladı...gün bizim için 05.30-06.00 arası başlıyor. Uyanma faslı giyinme faslı ve süt içme faslı derken saat oluyor 07.00. sonra düşüyoruz yollara... 08.00 gibi anneanneme ulaşıyoruz orada annem bir mola veriyor ben ise anneannemin bana hazırladığı odama yerleşiyorum. sonra annem işe gidiyor. benim için asıl eğlence o zaman başlıyor... anneannem gık desem benimle oyun oynuyor gak desem süt veriyor...hem de öyle biberonla falan da içmiyorum sütü, büyükler gibi kaşık kullanıyorum... eee ben artık büyüdüm bebekler gibi biberonla süt içmek de neymiş....bir süt içişimiz var ki evlere şenlik :) süt mü içiyorum süt banyosu mu yapıyorum valla bazen karışıyor :)....ama ne yapayım kaşığın ben de tutmak istiyorum, tutmaya çalışınca da tüm sütü üzerime döküyorum... :) yemek vakti süte beleniyorum desek yeridir:))). anlayacağınız bir elim yağda bir elim balda...öğlenleri annem geliyor taze süt getiriyor... ama gelmesi ile gitmesi bir oluyor... akşamları annem işten dönünce beni alıyor, beraberce eve dönüyoruz. tabi biz eve gelene kadar saat oluyor 20.00 tam benim uyku vaktim. zaten banyomu yapar yapmaz sütümü içip yatıyorum. sonrasını ise bilmiyorum.... babamın söylediğine göre annem de pestili çıkmış bir şekilde bazen salonda bir koltuğun üzerinde, bazen benim odamdaki sallanan koltukta uyuyakalıyormuş... uykumda hayal mayal hatırlıyorum babamın gelip de beni öpmesini ve iyi geceler dilemesini... sabah olunca yine aynı maraton başlıyor...

işte bu nedenle blogumu güncelleyemiyorum. çok yoğun geçiyor günlerim çok.

4 Haziran 2007 Pazartesi

ilk tatilim

İlk tatilimde Anneannem ve Dedemin evimizden 450 km uzakta bulunan Dikili'deki evlerine gittik. Annem ile ben önden geldik, babam da hafta sonunda yanımıza gelecek. Babamdan ilk defa bu kadar ayrı kalacağım için çok üzülüyorum ve onu şimdiden çok özledim.


Burası çok güzel... hiç bu kadar çok dışarıda vakit geçirmemiştim (gerçi annem gün boyu beni gölgeden gölegeye kaçırıp duruyor :) ). Neredeyse bütün gün dışarıda bahçede dolaşıyoruz, annem bana meyva ağaçlarını tanıtıyor. Elma, şeftali, kayısı, erik...hepsinin üzeride de meyvalar var ama çoğu daha olgunlaşmamış. Anneannem kayısının, biz İstanbul'a dönene kadar olgunlaşacağını söylese de benim onu bu sene yemem mümkün görünmüyor, ancak annem yerse ben de nasibimi alırım :). Benim burada bir zeytin ağacım da var. Şu anda benim gibi küçücük ama ikimiz de büyüdüğümüz zaman, dallarındaki zeytinleri kendi ellerim ile toplayacağım.

Babam gibi beni çok özleyen bir başkası da biricik Teyzem. Hergün ya sesimi duymak için telefon ediyor ya da internetten kamera ile beni izliyor... "Biricik teyzeciğim, ben de seni çok özlüyorum ama artık resimlerim ile idare edeceksin keşke annem seni de cebine koyup getirebilseydi... :)

ilk tatilimin ilk günleri böyle geçip gidiyor... bahçede çimlerde koşacağım, salıncakta tek başıma sallanacağım günleri dört gözle bekliyorum... ve babacığım seni çok seviyorum... bir an önce yanımıza gel, e mi...

1 Haziran 2007 Cuma

dikili ağacım...

Benim de artık bir dikili ağacım var, hem de bir çınar. Babamın memleketi olan Adapazarı'nda babaannem ile dedemlerin bir köy evi var... ben doğduğum zaman, babam oraya gidip bahçeye bir çınar ağacı dikti... benimle birlikte büyüyecek çok güzel bir çınar hem de...

23 Mayıs 2007 Çarşamba

bu yabancı da kim....

Artık adam seçiyorum vallaa.... Geçen gün "godfather"im geldi, saçları kısa ve dik dik olduğu için ondan çok korktum :) görür görmez ağlamaya başladım. Neyseki annem beni kucağına aldı da biraz sakinledim. Ama sonra birbirimize alıştık hatta ben onun kucağında uyudum bile :).
Bana mama sandalyesi almışlar, bütün akşam babamla birlikte kurmaya çalıştılar :) en sonunda kurdular meğer çok basitmiş... tabi annemle Elçin teyze o hallerine çok güldü... Ben ise o saatte uyuduğum için bu eğlenceyi kaçırdım. Ama sabah annem bana herşeyi anlattı... Mama sandalyemi çok sevdim, ona oturacağım ve mamalarımı etrafa saçacağım günleri dört gözle bekliyorum. Teşekkürler Godfather teşekkürler....

13 Mayıs 2007 Pazar

Anneler günü...

"Canım Kızım,

Bu tarifi imkansız duyguyu bana yaşattığın için sana çok teşekkür ederim bebeğim.
Anne olunca anlarsın derlerdi... Anladım.

Meğer gerçekten annelik kalbimin, bedenimin dışında da atması demekmiş hemde sonsuza kadar.

Meğer annelik bütün dünyanın bir tarafta, bebeğimin bir tarafta olması demekmiş.

Bebeğim, meğer hayat sensiz ne boş ne anlamsızmış...

sen bana verilebilecek en güzel hediyesin... "
annen

6 Mayıs 2007 Pazar

Biz kocaman bir aileyiz...


Annemler üniversite yıllarında bir araya gelmişler...sonra sırayla bizler katılmışız aralarına... Önce Barış abi gelmiş... sonra Melis... bu yıl da ben geldim :). Şimdi sırada "Özge" var. Onun da eli kulağında... bugün yarın katılır aramıza sağlıkla inşallah. Gürel Amca ile Özlem Teyzem'den de artık bir kardeş bekliyoruz :)) işte o zaman ailemiz tamamlanmış olacak... ( şimdilik :) )


tüm ailenin bir yere yemeğe gittiğini düşünsenize.... kıyamet gibi değil mi...

5 Mayıs 2007 Cumartesi

yorum yok

3 Mayıs 2007 Perşembe

Bugün hava çok güzeldi...



Çok güzel bir gündü bugün... sıcacık güneş, bol oksijen, ağaçlar, çiçekler, böcekler, kuşlar...



Bugün Belgrat ormanı yakınlarındaki Atatürk Arboretumu'na gittik. Dünyanın dört bir yanından gelen çeşit çeşit ağaçlar gördük... hepsi de çok güzeldi. Ağaçlar burada özenle yetiştirilip bilim adamları tarafından inceleniyormuş, bir çeşit canlı bitki laboratuarı yani :). Öğretmenler öğrenciler için buraya gezi düzenleyip bitkileri tanıtıyormuş... ben daha okula başlamadan gördüm bir çoğunu, bakalım 10 yıl sonra bu ağaçlar ne kadar büyümüş olacak.

28 Nisan 2007 Cumartesi

"Arı Maya" olmuşum

Annemin küçüklüğündeki çizgi film kahramanı olan "arı Maya" olmuşum annem öyle diyor :) .Bugün annem bana kendi bebeklik kıyafetlerini giydirdi ve hatıra fotoğrafı çekti.







Annem beni giydirirken çok eğlendi :) "Ay ay benim küçük prensesim annesinin tulumunu da giyermiş.... küçük ülkem mi olmuş benim bebeğim aman da aman..."
Ben ise giyin çıkart, giyin çıkart çok sıkıldım :) sonunda çığlığı bastım, annem de apar topar kendi tulumumu giydirip bana sus payı olarak çilekli süt verdi :))).

İnanması zor tabi, ama annem de bu kadar küçükmüş bir zamanlar... peki ben acaba ne zaman annem kadar büyüyeceğim... http://picasaweb.google.com/ilsuyaman

23 Nisan 2007 Pazartesi

Bugün 23 Nisan, neşe doluyor insan...

Öyle hızlı büyüyormuşum ki annem her sabah "benim kızım bu sabah daha da büyümüş, değil mi babası" diyor ve ikisi de hayran hayran dakikalarca beni seyrediyor.. ben ise her defasında şu merasim bitse de karnımı doyursam diye annemin gözlerinin içine bakıyorum :)) ama nafile... yapılacak bir şey yok, sabırla bana bakmaya doymalarını bekliyorum :)
Es'in bana hediye ettiği, yatağımında dönerek müzik çalan ayıcıkları izlemeyi çok seviyorum. Özellikle sabahları annemle babam kahvaltı yaparken, ben de oyuncağımı pür dikkat izliyorum. Hatta bazen kendimi tutamayıp keyif çığlıkları bile atıyorum :))






22 Nisan 2007 Pazar

Bugün ilk arkadaşım ile tanıştım...


Bugün ilk arkadaşım ile tanıştım. Adı "Ceylin" benden tam 1 ay büyük. Beni ziyarete geldi ve bana çok ama çok güzel bir şort-etek hediye etti. Güzel hediyemi giyebileceğim günü dört gözle bekliyorum. Teşekkürler Ceylin...

18 Nisan 2007 Çarşamba

Dördüncü haftamı da doldurdum...

Bir ayımı doldurmama çok az kaldı...
Bu haftamı çevremde hareket eden herşeyi pür dikkat izleyerek geçirdim.


Gaz sancılarım da bu hafta biraz daha arttı...ama babama hiç çaktırmıyorum, annemle birlikte gündüzleri canımız çıkıyor, akşam olduğunda ikimiz de bitap düşüyoruz.. sonra sabaha kadar kesintisiz sayılabilecek bir uyku ile kendimize geliyoruz.. sabah olduğunda gaz maratonu yeniden kaldığı yerden başlıyor... babam ise beni çoğunlukla keyfim yerindeyken görüyor ve benimle oynayarak özlem gideriyor...:)) annem de, babamla aramızdaki o çok özel ilişkiyi hayranlıkla izliyor ve sanırım biraz da kıskanıyor:))... raz darttı

14 Nisan 2007 Cumartesi

süprizzz


Aman allahım çevredeki bu çığlıklar da ne.. alt tarafı hareket halindeki nesneleri, kişileri takip ediyorum... bu kadar abartılacak ne var ki... annem babam, teyzem...herkeslerde bir sevinç bir coşku ki sormayın gitsin...
(bak bak takip ediyor... vallahi görüyor... bak bak bilinçli baktı ... görüyor musun ben hareket ediyorum kafasını çevirip beni takip etti...ay bu vallahi beni görüyor...aaa bana güldü...)sesleri arasında ben de şaşkınlık içinde etrafı izliyorum..

Bu kadar sevineceklerini bilseydim daha önce gösterirdim bu meziyetimi :)

Bugün 14 Nisan 2007. Bugün ilk defa hareket eden nesneleri bilerek ve isteyerek takip etmeye başladım...( annem öyle diyor)

11 Nisan 2007 Çarşamba

3. haftamı da geride bırakırken...


Bugün tam 3 haftamı doldurdum... 6 Nisan Cuma günü doktora kontrole gittik, doktor gelişimimi çok iyi buldu ve 4.280 gr olduğumu söyledi oldukça iyi besleniyormuşum. Eh annem öyle güzel sütler hazırlıyor ki bana, içmeye doyamıyorum. Hatta çoğu zaman uyurken rüyamda bile süt içmeye çalışıyorum... Annemle babam, ben uyurken halime çok gülüyorlarmış (öyle diyorlar :)).


Dün bir adım daha terfi ettim :) Annem boyumun uzadığını ve tulumlarıma sığmadığımı söyledi ve artık "yenidoğan" tulumlarından çıkıp "0-3 ay tulumları" giymeye başlamışım. Hızla büyüyorum anlayacağınız...:)))


Hafta sonunda yine bir sürü misafir ağırladım, hele taa Hollanda'dan "Es" (Annemin kuzeni)'in beni görmeye gelmesi beni çok sevindirdi.


Şu sıralar gaz problemi yaşamaya başladım. Geceleri annemle babama pek sorun yaşatmasam da gündüzleri annemin canını çıkartıyorum :) ama ne yapayım çok sancım oluyor... doktorum bana bir ilaç verdi bakalım işe yarayacak mı...

4 Nisan 2007 Çarşamba

ikinci haftamı da doldurdum...



Bugün iki haftamı doldurdum. Bu hafta büyümeye doğru önemli bir adım daha attım. Evet 9 ay boyunca annem ile aramdaki bağı oluşturan ve benim ihtiyaçlarımı karşılayan göbek bağıma 1 Nisan'da veda ettim. Annem ile babam bunu kutlamak için beni ilk defa dışarıya gezmeye çıkarttı. Sahil kenarında çok keyifli bir yürüyüş yaptık...

Babam nüfus cüzdanımı da geçtiğimiz hafta çıkarttı, artık ben de bu ülkenin resmen bir vatandaşıyım. Annem ile babam ismimi koyarken çok düşünmüşler ve bu ülkeye hayırlı bir evlat olmamı çok istemişler o nedenle de ismimi -ülkenin suyu bereketi- anlamına geldiği için "İlsu" koymuşlar. Daha şimiden 1 milyardan fazla kişinin temiz su kaynaklarına ulaşamadığını düşündüğümüzde ben büyüdüğümde "su" kimbilir ne kadar değerli olacak... İnşallah ailemin istediği gibi benim uğurum bu ülkeye, bu dünyaya su ve bereket getirir...

3 Nisan 2007 Salı

doğum günün kutlu olsun babişko

bugün babamın doğum günü... üstelik babamın benimle birlikte geçirdiği ilk doğum günü.. gerçi ben bugünü maalesef uyuyarak geçirdim ama ne yapayım henüz çok küçüğüm ve uykuya yenik düşüyorum... seneye inşallah babamla birlikte kutlayacağız bu özel günü...

seni seviyorum babişkoo...

28 Mart 2007 Çarşamba

ilk haftam böyle geçti...


bugün bir haftamı doldurdum....

bu bir haftada neler mi yaptım? neler yapmadım ki... annemin bana hergün hazırladığı muzlu, çilekli, elmalı, kayısılı çeşit çeşit sütleri içtim... içtikçe uykum geldi uyudukça acıktım, acıktıkça içtim... Annem kendini süt sağma makinası gibi hissetse de benim keyfim yerinde... Kısaca hayatımdan oldukça memnunum.. babam hep altımı temizliyor ve bana masaj yapıyor... gazım olduğu zaman da babam hemen yardımıma koşuyor...


Pazartesi günü doktora gittik. Doktor, gelişimimin gayet iyi olduğunu söyledi bir haftada 200 gr. almışım. Sanırım çilekli, muzlu sütlerin yararı oldu :)...


Pazar sabahı evdeki ilk banyomu da yaptım. Öyle keyifliydi ki hiç ağlamadım.. Babam beni tuttu annem de yıkadı... gerçi bu keyif sadece 5 dk sürdü ama olsun annem bana söz verdi büyüdüğüm zaman suyla istediğim kadar oynayabileceğim.. Banyo yapmak çok keyifli hele arkasından yapılan yağlı masajın hazzını tarif etmek imkansız...


25 Mart 2007 Pazar

Merhaba Dünya Ben Geldim


Baharın ilk gününde bu dünyaya gelmeye karar verdim. Doktorum Dr.Kağan Kocatepe'nin yardımı ile 21 Mart 2007 tarihinde saat 02:27'de dünyaya merhaba dedim. Doktorum, 3.850 gr ağırlığında olduğumu ve boyumun da 52 cm olduğunu söyledi.

7 Mart 2007 Çarşamba

9 aylık yolculuğumun son günlerine veda...

Henüz annemin göbek deliğinden görebiliyorum dünyayı :) ama çok yakında aranıza katıldığımda gözlerimle, ellerimle, tüm bedenimle tanıyabileceğim dünyayı...
Aramızda kalsın, oldukça sıkıldım buralarda... bu sıcak rahat ve güvenli yeri özlermiyim bilmiyorum ama ben artık dünyaya sizlerin yanına gelmek istiyorum. Burada gördüklerim ve öğrendiklerim bana yetmiyor artık... daha çoğunu öğrenmek istiyorum.